Cilt/Volume : 23
121. Sayı : Seramik

 

MERHABA

Şefik DOĞAN

Bir önceki yazımızda “Popüler Optimist” kişilik yapısı hakkında bazı ipuçları ile değerlendirmeler yapmıştık. Bu yazımızda yine bu seriye devam edeceğiz. Ama ilk önce yurdumuz geçirdiği deprem felaketi ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum; her şeyden önce hepimize büyük geçmiş olsun. Depremde yakınlarını kaybedenlere başsağlığı ve sabır diliyorum. Deprem anında müthiş bir gürültü ile uyandım. Odadaki her şey oynak bir zemin üzerinde, keskin ve sert dönüşlerle yapılan ispanyol dansı gibi gidip geliyorlardı. Ben de dahil. Tam kırk beş saniye. İnsanının Albert Einstein’in izafiyet teorisini en iyi algıladığı an. Çünkü o kırk beş saniyeye bütün bir ömür, bu ömür içerisinde yapılanlar, yapılamayanlar; yaşanan mutluluklar, mutsuzluklar; insanlarla olan ilişkilerdeki olumlu ve olumsuz etkileşimler; her şey ama her şey, kırık altı yıllık bir yaşam sığdı. Daha sonra bir tepkisizlik anı ve bütün herkesin aynı anda sokaklara fırlaması. Arkasından sokaklarda geçirilen geceler ve TV’den gördüğümüz dehşet görüntüleri.

Aradan bir iki gün geçtikten sonra, yardım etmek ve lojistik destek sağlamak amacı ile, TMMO Birliği ve İKK organizasyonu ile gidilen deprem bölgesi. İzmit, Gölcük, Değirmendere ve Yalova’da gördüğümüz insanın doğa karşısında düştüğü acizliğin dehşetli görüntüleri. İlk dikkatimi çeken şeyin TV’de gördüklerimizin aslında fazla bir şey ifade etmediği. Asıl felaketin, orada, insanın ruhunun derinliklerine sanki bir şahmerdan gibi yaptığı şiddetli etki.

İnanıyorum ki o bölgeyi, o haliyle görenler, geçmiş yaşamlarının muhasebesini bir çırpıda yapmışlardır ve kişiliklerinin sevimsiz taraflarının diğer insanlara verdiği zararı, eziyeti ve acıyı düşünmüşlerdir. Ve gene eminim ki bundan sonraki yaşamlarında bu olumsuzluklarını bir kere daha tekrarlamamak için kendi kendilerine söz vermişlerdir. Eğer böyle yapmamışlarsa ve sadece biraz ayni veya nakdi yardım gönderip vicdanlarını rahatlatmışlarsa, “Hangi dereceden bir insan olduklarını” bir kere daha kendi kendilerine sormalarında fayda var.

“Kendinizi bulun ve kendiniz olun. Unutmayın, dünyada size benzer bir tek kişi bile yok!”(*)

Gelelim bu günkü yazı konumuza; daha önceki derlememde bahsettiğim kişilik yapılarında ilk önce popüler optimist kişiliği anlatmaya çalışmıştım. İkinci kişilik yapısı olarak bugün “Mükemmeliyetçi Melankolikler”den bahsedeceğim.

Bir topluluk içerisinde en kolay saptanan kişiler mükemmeliyetçi melonkoliklerdir. Onlar kişilik yapılarının düzgün kenarlarıdır. Bu kişilerin çerelerindeki her şey mükemmel ve düzenlidir. Giyimi, duruşu, genellikle düzgün taralı saçları hemen ilk özellik olarak ortaya çıkar. Eğer bir kadınsa saçını düzgünce geriye doğru tarar veya sıkıca toplar. Saç kesiminde küt ve düz bir stili seçer. Erkek melankolikler ise daima kısa kestirdikleri klasik stilli saçlarla dikkat çeker. Melonkolikler üniforma veya üniforma benzeri klasik giysileri tercih ederler. Sıradan giysiler kullansalar bile, pantolon, gömlek, ayakkabı arasında daima bir uyum vardır. Giysileri daima ütülüdür. Hangi şartta olurlarsa olsunlar. Hatta iç çamaşırları ve giysi astarları bile, sanki dış giysi imiş gibi ütülüdür. Renklerden ise favorileri, insanın gözünü yormayan, pastel karakterli klasik renklerdir. Özellikle gri ve toprak rengini tercih ederler. Ara sıra mecburiyetten giydikleri parlak renkli, göz alıcı ve dikkat çekici giysilerin içerisinde bir türlü rahat edemezler.

Mükemmeliyetçi melankoliği ele veren bir diğer şeyde duruşlarıdır. Dik bir şekilde otururlar. Popüler optimistler birisiyle kucaklaşırken, diğer insanlara el sallayabilirler ama melankolikler ellerini bedenine yakın tutar ve yakın bir ilişkisi yoksa başkalarına dokunmazlar. El sıkışmalarında bile, elleri sanki kırılacakmış gibi, hafifce ve cansız bir şekilde muhatabı ile tokalaşır. Popüler optimistler ise hararetle ve sıkıca tokalaşırlar.

Melankoliklerin bürolarında ise her işin ayrı ayrı dosyalarda, düzgün bir şekilde klasifiye edildiğini görürsünüz. Her şey simetrik ve düzgün yüzeylidir. Masalarının üzerinde mümkün olduğunca az evrak vardır veya hiç yoktur. Eğer çalışma sırasında masalarıın üzeri dağılmış ise işi bırakmadan önce mutlaka masalarının üzerini, evrakları ertesi günü aynı şekilde dağılacak olmasına rağmen, toplarlar. Öylece bırakmazlar. Çekmeceleri, içerisinde önemsiz evraklarda olsa daima kilitlidir. Çünkü gizliliği severler. Eğer çekmecelerinin içerisine bakarsanız, orada da düzen ve intizam hakimdir. Kalemler, cetvel, makas, silgi, yedek uçlar vs. her şeyin yeri sabittir. Çekmecelerinden eksilen herhangi bir şeyi hemen fark ederler. Malzemelerin büro içerisinde yer değiştirme rotasını şaşmaz bir doğrulukla bilirler.

En çok kullandıkları sözcükler; “kusursuz, zarif, mükemmel” gibi olanlardır. Her hareketi en ince detayına kadar düşünürler ve genel düsturları “Mükemmeliyet ayrıntılardadır”dır.

Kendilerine iyi bakarlar. Altmışlı yaşlarda olup ta ince yapılı, bakımlı ve genç görünen kişilerle biraz yakınlaşırsanız, genellikle mükemmeliyetçi melankolik yapıda olduklarını gözlemlersiniz.

Melankolikler, uçuk eğlenceler ya da fazla düşünülmeden yapılan eylemler değil, duyarlılık ve mükemmellik arar. Onlar sanatsal dehalar, bilgisayar kurdu çocuklar ve ayrıntıları çok iyi gören dedektiflerdir. Eğlenmeleri de sessizce ve düşünce ağırlıklıdır. Örneğin herkes bir arabanın rengi, görünüşü, kabin konforu, modeli ile ilgilenirken, melonkolik kişilik yapısındakiler ise fren yapısı, devir sistemleri ve oranları,motor kapasitesi ve şekli, ekzos sistemi ve çevre etkisi ile fiyatı gibi konuları ön planda tutar.

Melankolik kişiliklerin temel hedefi “kusursuzluk”tur. Bildiğiniz gibi melankolinin sözlük anlamı; derinlik, depresyon ve yoğun yaşanan karamsar duygulardır. Melankolikler yaşamları içerisinde kusursuzluğu ararken sık sık acı çekerler. Hatta bazen ağır depresyonlara yakalanırlar. Kusursuzluğu yakalamak için - başka kişilik yapısındakiler hayatı daha hafife aldıkları için - genellikle yalnız çalışmayı severler. Yapacakları işi normal termininden önce bitirip, kendilerini sıkıntı ve strese sokup, zaman kazanmak isterler ki; bir kere daha baştan sona ayrıntıları gözden geçirebilsinler.

Bir şeyi anlatırken ve yaparken çizelge, grafik ve şekillerden faydalanıp karmaşık sorunları matematiksel modellerle kolayca çözebilirler.

Mükemmelliyetçi melankoliklerin hedefi “kusursuzluk” iken, duygusal ihtiyaçları “düzen ve duyarlılıktır”. Melankolikler çalışırlarken, onların her zaman ellerinden geleni en iyisini yaptığını ve eylemini motive eden özel nedenler bulunduğunun farkına varın. O anda akıllarının estiği gibi davranan popüler optimistlerin tersine, melankolikler her seçeneği düşünür ve tercihlerini herkes için adil olacak şekilde yaparlar.

Her kişilik yapısında olduğu gibi güçlü ve zayıf yönleri bir arada bulundururlar. Bunları tablolaştırırsak;

1) GÜÇLÜ YÖNLERİ

• tek başına iyi çalışırlar

• plan yaparlar

• rakamlarla araları iyidir

• çizim ve grafikleri severler

• programlıdırlar

• sakin olmanın yararını bililer

• kusursuzdurlar

• analizcidirler

• güzelliği ve sanatı severler

2) ZAYIF YÖNLERİ

• kolaylıkla bunalıma girerler

• kendiliklerinden davranmazlar

• saflık derecesinde idealisttirler

• duygusal açıdan aşırı uçlara kolay kayarlar

• baskılara dayanamazlar

• aşırı derecede mükemmelliyetçidirler

• çok zamana ihtiyaç duyarlar

• memnun olmaları çok zordur

Son olarak mükemmelliyetçi melonkolikler için şunları söyleyebiliriz;

“BİR İŞİ YAPIYORLARSA, O İŞ YAPILMAYA DEĞER OLDUĞU İÇİNDİR.”(*)

Gelecek buluşmamızda diğer kişilik yapılarından da bahsedeceğiz. Şimdilik hoş kalın, hoşça kalın, çevrenize neşe ve mutluluk verin, neşe ve mutluluk bulun.  

Adres:
Hatay Sokak No: 10/9
Kızılay 06650 ANKARA

Tel:  

 (312) - 425 41 60
 (312) - 419 38 18

E-Posta:

 Genel Merkez
  İstanbul Şube

Faks:

 (312) - 418 93 43


TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERİ
ÜNİVERSİTELERİN METALURJİ, SERAMİK VE MALZEME BÖLÜMLERİ
Web Tasarım