|
METALURJİ SEKTÖRÜNÜN YARATTIĞI ÇEVRESEL ETKİLERE GENEL YAKLAŞIM
A GENERAL APPROACH TO THE ENVIRONMENTAL EFFECTS CREATED BY METALLURGY INDUSTRY
Hikmet BİLGE
Metalurji Yüksek Mühendisi
Çevre problemleri giderek artan bir şekilde hissedildikçe, sanayi, çevre daha doğrusu yaşam-üretim-çevre ilişkilerini de daha derin, daha hassas, daha gerçekçi, daha akılcı inceleme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Yaşam kaynağını doğadan almakta ve yaşayan herkes çevreyi kirletmekte, doğal kaynakların azalmasına sebep olmaktadır. Dünyanın hızla artan nüfusu, doğal kaynakların yenilenebildiğinden daha büyük bir hızla tüketilmesine yol açmaktadır. Çevre bir bütündür ve herkesin sorumluluğundadır. Bazı kişilerin yaptığı gibi çevreyi ve kirliliğini birbirinden ayırarak, “Ağaç, çiçekler temiz sular benim; atık gazlar, çöpler, pis sular plastik şişeler sanayinin” demek mümkün değildir .Sanayici, çevre sorunları ile herkesten önce tanışmıştır ve toplumun en üretken en dinamik kesimi olarak bu konudaki öncelik ve öncülük görevini de yüklenmiştir. Bu görev, üretim faaliyetinin, çevreyi daha az kirleterek, hatta günün birinde hiç kirletmeden de doğal kaynakları kendilerini yenileyebilmelerine imkan verecek kadar az tüketerek sürdürülmesidir. Sanayi olmadan, daha doğrusu serbest piyasa mekanizması içinde dünya piyasasında rekabet gücü olan üretim olmadan, ne yüksek refah ve kültür seviyesine, ne de temiz bir çevreye ulaşmak mümkündür. Bunu görmek için etrafımızdaki gelişmiş ve gelişmemiş ülkelere bakmak ve aralarındaki farklılıkların nedenini biraz düşünmek yeterlidir.
Kirlilik kaynakları ve nedenleri doğru teşhis edilmeden, payımıza düşen fedakarlığa katlanmadan sadece konuşarak daha doğrusu söylenerek ve suçlayarak bir yere varmamız mümkün değildir. Öncelikle sanayicimizin bu konuda bilinçlenmesine ve eğitilmesine yönelik faaliyetlerde bulunmalıyız. Etrafı kirlettiğinin farkında olmayan insanlardan temizlik beklemek mümkün değildir. Tüm sanayiciler bilmelidirler ki sanayicinin sermaye (kar) ve sosyal (istihdam) sorumluluğu yanında, artık bir de çevre sorumluluğu vardır. Gözönünde bulundurulması gereken diğer bir önemli husus ise, ancak etrafını kirletmeyen, içi temiz ve düzenli olan, mutlu insanların çalıştığı tesislerde kaliteli mal üretilebileceğidir. Türkiye sanayinin varlığını sürdürebilmesi ise ancak kaliteli mal üretebilmesiyle mümkün olabilecektir.
Teşhisi doğru yaptıktan sora, çözüm yollarını bulmak ve uygulamak, çevre kirliliğini azaltmak, hatta günün birinde tamamen ortadan kaldırmak mümkün olacaktır. Sloganlarla, el ele tutuşmakla, nutuk atmakla çevreyi temizlemenin mümkün olmadığını herkesin bilmesi gerekir.
İş yapmamanın güya en inandırıcı yolu her fırsatta kaynak yokluğunu bahane etmektir. Kaynak bulunmaz, yaratılır. Kişi veya şirket bazında bir yatırım yapılırken binaya, makinaya, enerjiye, işçiliğe, nasıl kaynak bulunuyorsa, o tesisin çevre ile ilgili yatırımlarınada öyle kaynak bulunur, yeter ki uygun ortam olsun, mesele kaynak sorunundan çok, üretim-tüketim, rekabet-randıman ilişkisidir.
ÇEVRE VE MALİYET
Çevrenin ekonomiye maliyeti konusunda üç temel halden bahsetmek mümkün;
1- Çevrenin ekonomiye maliyeti yoktur.
2- Çevrenin ekonomiye maliyeti çok yüksektir.
3- Çevrenin ekonomiye maliyeti, ekonomiye katkı şekline dönüşmüştür.
Esasında birbirleriyle çelişen bu üç temel hal ile, aynı anda, aynı yerde olmamak üzere sürekli karşı karşıya bulunmaktayız. Birincisinin geri kalmış ülkelerde, geri kalmış yörelerde yoğunlaştığını, o bölgedeki toplumun yaşamını ancak doğal kaynakları yok ederek gerçekleştirebildiğini hepimiz biliyoruz. Ormanlar tahrib ediliyor, toprak yok ediliyor veya verimliliği düşürülüyor, su kaynakları kirletiliyor, v.s. Bu toplumda tabii ki çevrenin ekonomiye hiç bir maliyeti yoktur.
Çevrenin ekonomiye maliyetinin yüksek olduğu ikinci hali daha ziyade gelişmekte olan ülkelerde ve maalesef kendi ülkemizde de görüyoruz. Bu toplumlar, genel kültür eksiklikleri, gerçek çevre bilincinin oluşmamış ve çevre eğitim politikasının yanlış olması ile konunun muhtelif sebeblerle istismarı dolayısıyla “Doğru Çevre Politikaları” oluşturamamakta veya uygulayamamaktadırlar. Böylece hem maliyet yükselmekte, yaşam pahalılanmakta, hem de en kötüsü, çevre temizlenememekte, yıpranma durdurulamamaktadır. Bu halde iş yapma gayreti yerine kaynak yokluğu lafı kalkan olarak kullanılmakta, mevcut kaynaklarda ziyan edilmektedir. İşte çevrenin ekonomiye maliyetinin yüksek olduğu bu hal, daha ziyade amaçların saptırılması veya istismarı sonucu oluşmaktadır.
Üçüncü hal ise çevrenin ekonomiye maliyetinin, ekonomiye katkı şekline dönüştüğü, çevrenin başlıbaşına bir ekonomik sektör haline geldiği gelişmiş ülkelerde görmekteyiz. Eski Batı Almanya’da endüstride çalışanların % 18’ini çevre sektöründe çalışanlar teşkil etmekteydi. Daha az atıklı üretim, atıkların ve yan ürünlerinin değerlendirilmesi veya geri kazanım tekniklerinin gelişmesi sonucu çevrenin ekonomiye maliyeti bir yandan minimize edilmiş ve giderek ekonomiye katkı haline dönüştürülmüştür.
Çevre ve Ekonomi ilişkisinde bu üçüncü hale ulaşmak, ancak tüm kurumların katılımı ve işbirliği ile oluşturulacak, doğru, sağlıklı, uzun vadeli, istikrarlı çevre politikaları ile mümkün olabilmektedir.
DENETİM
Denetim, çevrenin temizlenmesi ve muhafaza organizasyonunun, bilinçlenme, bilinçlendirme ve eğitimden sonraki en önemli ayağıdır. Henüz işin başındayken, önce hedefi çok iyi tarif etmeli, sonra hedefe ulaşacak yolları çok iyi tayin etmeli, sonrada o yol üzerindeki hareketi, yani uygulamayı çok iyi tespit etmeliyiz.
Denetim ve denetimin kaçınılmaz sonucu yaptırım, caydırıcı ve bıktırıcı değil, istismarcı hiç değil, yol gösterici ve teşvik edici olmalıdır. Yani denetim ve yaptırımın kendisi maksat olmamalıdır. Bu da bizim bu denetim ve yaptırım konularındaki geleneksel yaklaşım tarzımızı kökünden değiştirmemizi gerektiriyor. Denetim görevi çoğunlukla resmi kuruluşlara, yani bir anlamda devlete verilmektedir. Devlet ise maalesef öteden beri suçlamayı ve cezalandırmayı ön planda tutan bir anlayışa sahiptir. Ne şekilde olursa olsun devletin organlarını ellerine geçirenlerin büyük çoğuluğu ne yazık ki bu anlayışa sahip bulunmakta. Meseleye bugüne kadarki alışkanlıklarımız çerçevesinde yaklaştığımız takdirde, çevre kirliliğinin denetimi kısmen suçlu bulmak, hatta suçlu yaratmak ve cezalandırmaya, kısmen de istismara yani denetim kisvesi altında para toplayıp bu paraları da çarçur etmeye dönüşmektedir. Bu işin yasal tarafı, bir de tabi rüşvet tarafı var.
Ayakları yere basan akıllı yöntemler düşünülmedikçe ve uygulanmadıkça, çevre falan temizlenmez, durum eskisinden daha kötü olur. Nitekim yürürlükte olan bir Hava Kirliliği Yönetmeliği var ama hava kirliliği azalmıyor, tam tersine artıyor. Yani denetim müessesesi karşılıklı olarak birbirini kandırmaya açık yakalamaya ve cezalandırmaya veya affetmeye kısacası, kaçmaya kovalamaya bir hırsız-polis oyununa dönmemelidir. Tam tersi denetim müessesi bir güven müessesesi olmalıdır. Böyle bir müessese nasıl yaratılır. Bu sorunun cevabını hep beraber bulmalıyız.
1- Politika ve politikacılar bu işe karıştırılmamalıdır.
2- Devlet yasa yapma yetkisi ile düzenleyici olabilir ve yaptırım uygulayabilir, ama denetim görevi kesinlikle bağımsız kuruluşlar tarafından yerine getirilmelidir.
3- Düzenlemeler hazırlanırken ilgili tüm kesimlerin katılımı sağlanmalıdır.
4- Başka ülkelerdeki düzenleme ve uygulamalar, bilhassa başarılı olanlar dikkatle incelenmeli, gerektiğinde aynen alınmalıdır.
5- Gerçekçi olmalı ve mükemmeli yapalım derken iyi elden kaçırılmamalıdır.
Hedef doğruyu bulmak olmalıdır, artık doğru olanın devlet üzerinden geçmediğini ve devlet eliyle gerçekleştirilemediğini hepimiz bilmekteyiz.
ÇED YÖNETMELİĞİ
Sanayicinin fabrika kurmak için şu anda onbeş yerden fazla yere başvuru da bulunması ve bunların birçoğundan izin alınması için gereken makam sayısı azalmamış bu yönetmelikle bürokrasinin eline sanayiciyi dövmek için adeta bir sopa verilmiştir. ÇED maksadından uzaklaşmış adeta kendisi maksat olmuştur. Ortada objektif kriterler yoktur. ÇED hazırlayacak firmalar için yeterlilik şartları belirgin değildir. Kim hangi tesis için emisyonların atmosferik dağılımı ve yer seviyesindeki birikimi ile ilişkili modelleme çalışmalarını yapabilir ve yaparsa da ne kadar zamanda yapabilir?
Görüldüğü kadarıyla devletin sanayi bölgesi falan hazırlamaya da pek niyeti yok. Dolayısıyla sanayicinin karar vermesi kolaylaşmamıştır. Bu yönetmeliğe göre zavallı küçük sanayici tesis kuracak yer bulamamaktadır. Ama devlet ÇED falan dinlemeden politik mülahazalarla yatırımlara devam etmektedir.
Bu genel değerlendirmeden sonra metalurji sektörünün ve mevcut sanayicinin, sektörde çalışan teknik elemanların sektörde oluşan kirliliklerden özellikle zararlı ve tehlikeli olarak nitelenen atıklar konusundaki klasik anlayış ve alışkanlıkları dışında yeni bir yaklaşımla atıkları yeniden sorgulamak, irdelemek gerekmektedir.
ZARARLI VE TEHLİKELİ ATIKLAR
Genel Tanım: Üreten ve tüketen tarafından değersiz olarak sınıflanan ve elden çıkarılan sanayi yan-ürünü ve evsel kökenli tehlikeli ve zararlı maddelerdir. Diğer bir deyişle; henüz bir pazarı olmayan özel bir sanayi ürünüdür.
Sanayide zararlı ve tehlikeli atık üretim kaynakları nelerdir?
• Hammadde içindeki istenmeyen katkı maddeleri (impuriteler)
• Kullanım yerindeki malzeme taşıma, depolama ve proses için yükleme sırasındaki dökülmeler
• Kullanımdan arta kalan az miktardaki hammaddeler
• Çeşitli ünitelerde ortaya çıkan ürün dışındaki maddelerin (atıkların) ayrı sistemlerde tutulmaması
• Üretilmiş malın depolama ve paketlenmesi sırasındaki dökülmeler
• Bozuk kaliteli ve/veya fabrikaya geri gönderilmiş ürünler.
Atıklar Sanayi İçin Neden Sorundur?
• Ürün azalması ve hammadde kaybına yol açar
• Atık depolama, taşıma ve bertarafı ilave masraf gerektirir
• Zararlı ve tehlikeli atık, özel eğitim, tecrübe ve teknoloji gerektirir
• Düzenli olmayarak yapılan depolamalar fabrika sahasında ilerideki gelişmelere, ilave tesisler yapımına engel olur
• Uluslararası ticaretle uğraşan şirketlerin dışarıya pazar açılmasına engel çıkarır
• Yeni yatırımlar için uluslararası finansman kuruluşlarının desteğini azaltır
• Uzun vadede oluşabilecek çevre sorunları nedeni ile fabrika sahalarının ve tesislerinin ilerideki değerlerini düşürür
• Çevre kirliliğine yol açtığından; halktan tepki görür ayrıca devletten yasal zorunluluklar ve ceza uygulamaları getirir.
Sanayi atıklarının azaltılması her bakımdan yararlı bir işlem olmasına rağmen neden etkili olarak uygulanmaz?
Üreticinin amacı; elinde olan sistemle, verim düşük olsa dahi, üretimi yapmak ve belli bir plana göre kar edip piyasada yaşayabilmektir. Atık azaltılması sorununun ön plana alınmamasında aşağıdaki nedenlerden bir ya da birkaçı önemli rol oynar.
• Hammadde ucuz ve boldur, üretimden kazanç yeterlidir.
• Üretici bu konuda bilgisizdir; eskiden kurulmuş, alışılmış sistemi değiştirmek istemez.
• Üreticinin herhangi bir atık azaltma ünitesini koyacak yeri yoktur.
• Üreticinin herhangi bir ilave ünite için yatırım kaynakları kısıtlıdır.
• Üretici bu konuda bilgilidir ama bu konuya önem vermez.
• Çevre kirlenmesi açısından halktan herhangi bir tepki gelmez.
• Devlet ve Belediyeler’de etkili yasal bir denetim ve zorunluluk yoktur.
• Sanayi kuruluşlarında bu konuda ortak bir görüş birliği yoktur.
• Devlet ve Belediyeler’den, sanayi kuruluşlarından bu tür yatırımlar için parasal ve teknik konularda bir teşvik yoktur.
• Araştırma kuruluşları ve teknik danışmanlar bu konuya gereken önemi gösterip sanayicilere yol göstermez.
Atık Azaltma Uygulamalarını Destekleyen Unsurlar Nelerdir?
• Atıkların gerçek değeri-kullanılmazsa bir masraf kaynağı olması
• Şirketlerin ileriye dönük yönetim anlayışı
• Çevre koruma anlayışı
• Yasal sorumluluklar
Atık Azaltma Çabalarını Engelleyici Nedenler
• Yöneticilerin ilgisizliği
• Sermaye bulma sıkıntısı-önceliğin üretime yönelik üniteye verilmesi
• Tecrübeli teknik eleman azlığı
• Know-How eksikliği
• Üretimde geçici kalite ve miktar düşüklüğü yaratma olasılığı düşüncesi
• Atık borsası yokluğu
• Çevre koruması bilinçsizliği
• Yasal çevre denetimi yetersizliği
• Dış piyasaya açılma gereksiniminin bulunmaması
Atık Azaltılması Konusunda Yöneticilerin Genel Sorunları
• Belirli bir atığın azaltılmasından doğacak kazanç nedir?
• Yatırım masrafını karşılayacak finansman olanakları var mıdır?
• Yeni sistem, üretimi fazla aksatmadan uygulanabilir mi?
• Önerilen atık arıtma sistemi denenmiş midir?
• Yeni sistem şirket tarafından monte edilip devreye alınabilir mi?
• Yeni sistem nekadar zamanda devreye alınabilir?
• Atık azaltılması konusu ayrı bir karlı sanayi tesisi oluşturabilir mi?
• Devletten teşvik gelir mi?
• Atık azaltma konusunda projeci kuruluşlar, uzmanlar kimlerdir?
Sanayide Atık Azaltma Programının Ana Unsurları Neler Olabilir?
• Üst düzey yöneticilerin bu konuya inanması ve desteği
• Üretilen atık türlerinin ve özelliklerinin anlaşılması
• Atık üreten proseslerin ve parasal kayıpların sistematik olarak takibi
• Proses ünitelerinde verimlilik ölçütü içinde atıklar nedeni ile oluşan kayıplara bir üst sınır tespiti ve bu üst sınırın devamlı olarak azaltılması
• Atık azaltılması için “teknoloji transferi” teşviki
• Genel sistem içinde periyodik program değerlendirmesi
Sanayi Atıklarının Yönetimi Metodları Nasıl Olabilir?
Çevre koruması önceliği ile;
• Atıkları üretim kaynağında denetim ve azaltma
• Atıkların tekrar kullanılması veya geri kazanılması
• Atıkları zararsız ve tehlikesiz hale dönüştürme
• Atıkların bertaraf edilmesi
Sanayi Tesislerinde Atık Azaltılması Teknikleri
• Üretimde kullanılan hammadde gereksinimi, türü, kalite ve miktarının denetlenmesi
• Dökülme ve sızma kaynaklı malzeme kaybının azaltılması
• Her bir üretim prosesinde değişiklikler yapılması
• Atık hatlarının ayrımı,atıkların arıtılması ve konsantre hale getirilmesi
• Atıklardan arıtılmış maddelerin diğer ünitelerde kullanılması
• Atıkları hammadde olarak kullanabilecek diğer sanayi kuruluşlarına aktarılması (Atık borsası oluşturulması)
Yukarıda zararlı ve tehlikeli olarak nitelenen atıklar için sergilenen bu yaklaşımdan sonra her sanayicinin, her girişimcinin ve serbest teşebbüs sahibi her teknik personelin; mevcut çevre mevzuatları karşısındaki yükümlülüklerini daha yakından kavrayabilmesi için özellikle işyeri tesis izni ve ruhsatlandırma problemlerinde karşılaşacağı sorunları sergilemek ve bürokratik engelleri aşabilmek için mevcut çevre yönetmeliklerini çok iyi bir şekilde kavraması ve öğrenmesi gerekmektedir. Girişimciler, herhangi bir üretim faaliyetine başlarken mevcut mevzuatları ve karşılacakları yasal engelleri tanımadan yola çıkmakta yarını düşünmeden gelişi güzel yer seçimleri ile yatırım kararı vermekte sonra da ruhsat alamamaktan ve bürokratik işlemlerden şikayet etmektedirler. Bu nedenle her girişimci ve teknik personelin mutlaka elinin altında bulunması gereken özellikle Gayrı Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği’ni tam metin halinde sunmanın yararlı ve zorunlu olacağını düşünmekteyiz.
GAYRİ SIHHİ MÜESSESELER YÖNETMELİĞİ:
Amaç, Kapsam, Tanımlar
Amaç: Madde 1- Bu Yönetmelik, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 268-275. nci maddeleri uyarınca çevre ve toplum sağlığının korunması açısından önem arzeden gayri sıhhi müesseselerin zararlı etkilerinin yok edilmesi veya enaz düzeye indirilmesi, doğal kaynakların kirlenmelere karşı korunması için gayri sıhhi müesseselerin kontrol altına alınması, ruhsatlandırılması ve denetlenmesindeki usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
Kapsam: Madde 2- Bu Yönetmelik, Ek-5 sayılı listedeki müesseseler ile bu listede yer almayan, ancak tanımına uyan benzeri gayri sıhhi müesseselerin sınıf tayini, yer seçimi, tesis izni ve açılma ruhsatı verilmesinin esasları ile bu müesseselerden ilgili mevzuat hükümlerine uygun faaliyet göstermiyenler hakkında alınacak tedbirleri kapsar.
Bu Yönetmelik, Gayri Sıhhi Müesseselerin ruhsatlandırılmasını hükme bağlayan kanunlar uyarınca Sağlık Bakanlığı, Valilik ve Kaymakamlıklarca ruhsatlandırılması öngörülen tesislere uygulanır.
Tanımlar: Madde 3- Bu yönetmelikte geçen deyimlerden,
a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığı’nı
b) Doğal kaynaklar: su, toprak, hava, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatını,
c) Kurul: Gayri Sıhhi Müesseseleri İnceleme Kurulu’nu
d) Yetkili Makam: Birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler bakımından Sağlık Bakanlığı, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler bakımından Valiliği üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler bakımından merkez ilçe sınırları içinde Valiliği, diğer ilçelerde Kaymakamlığı
e) Ruhsat: Gayri sıhhi müeseseseye yetkili makamca verilen açılma ruhsatı
f) Gayri Sıhhi Müesseseler: Çevresinde bulunanlara fiziki, ruhi ve sosyal yönlerden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan doğal kaynakların kirlenmesine neden olabilecek müesseseleri.
g) Birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler: Meskenlerden ve insanların ikametine mahsus diğer yerlerden mutlaka uzak bulundurulması gereken müesseseleri
h) İkinci sınıf gayri sıhhi müesseseler: Meskenlerden ve insanların ikametine mahsus diğer yerlerden kurulca önerilip Valilikçe uygun görülecek bir uzaklıkta yapılması gereken müesseseler.
i) Üçünü sınıf gayri sıhhi müesseler: Meskenlerin ve insanların ikametine mahsus diğer yerlerin yakınında kurulabilmekle beraber sıhhi denetim altında tutulması gereken müesseseleri
j) Yer Seçimi: Tesisin yapılmasından önce söz konusu yerde kurulup kurulmayacağına dair yetkili makamın yazılı kararını
k) Tesis İzni: Tesisin, yer seçimi izni verildikten sonra gerekli şartları yerine getirmesini müteakip yetkili makamca verilen yazılı izni
l) Deneme İzni: Onaylı projelerine göre yapılan tesisin, planlanan şekilde çalışıp çalışmadığı ve doğal kaynakların kirlenmesini önlemek için alınan tedbirlerin yeterli olup olmadığını tespit için yetkili makamın yazılı izni ve mahalli sağlık teşkilatının denetimi altında belirli bir süre deneme mahiyetindeki faaliyetine verilen geçici izni
m) Açılma Ruhsatı: Tesis izni verilmiş, onaylı projesine göre yapılmış, çevre ve toplum sağlığı açısından uygunluğu tespit edilmiş tesislerin faaliyet göstermelerine yetkili makamca verilen izni.
n) Sağlık Koruma Bandı: Müessesenin çevreye olan zararlı etkisi dikkate alınarak tesis etrafında bırakılması gereken iskan dışı alanı
o) Kanun: 1593 sayılı Umumi Hıfsısıhha Kanunu’nu
p) ÇED: Çevre Etki Değerlendirmesini ifade eder.
İnceleme Kuralları
Madde 4- Birinci sınıf gayri sıhhi müesseseleri inceleme kurulu; illerde Sağlık Müdürü veya uygun göreceği sağlık müdür yardımcısının başkanlığında, gıda ve çevre kontrol şube müdürü, sağlık ocağı tabibi, iki çevre sağlığı teknisyeni, sanayi ve ticaret il müdürlüğü temsilcisi, çevre müdürlüğü temsilcisi, ilgili imar müdürlüğü temsilcisi, tesisin ve yerinin özelliklerine göre gerektiğinde valilikçe uygun görülecek üniversitelerin ve/veya sanayi odasının temsilcileri ve konusunda bilirkişi olacak bilim adamlarından, ayrıca gıda maddeleri üreten işyerlerinde tarım müdürlüğü temsilcisi ilavesi ile.
İkinci ve Üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseleri inceleme kurulu; müesseselerin kurulduğu yerin bağlı olduğu sağlık ocağı tabibinin başkanlığında, enaz iki çevre sağlığı teknisyeni, çevre sağlığı teknisyeni yok ise sağlık memuru veya halk sağlığı hemşiresinden teşekkül eder.
Kurulacak tesisin veya kurulacağı yerin özelliğine göre ilgili diğer kuruluşlardan gerektiğinde teknik elemanlar kurullarda görevlendirilir.
Sağlık Koruma Bandı Mecburiyeti
Madde 5- Sanayi bölgelerinin ve sanayi bölgelerinin dışında kurulacak birinci ve ikinci sınıf gayri sıhhi müesseselerin etrafında sağlık koruma bandı konulması mecburidir. Bu alanda yapılaşmaya izin verilmez, ancak uygun zirai faaliyetler yapılabilir. Sanayi bölgesi içindeki tesisler ile üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseselerin etrafında, müessesenin faaliyetleri gerektirdiği taktirde sağlık koruma bandı oluşturulmasına karar verilir.
Sağlık Koruma Bandı Tayini
Madde 6- Sağlık Koruma Bandı, 4. üncü maddede belirtilen kurulca, tesislerin çevre ve toplum sağlığına yapacağı zararlı etkileri, kirletici unsurları esas alınarak belirlenir. Sanayi bölgeleri etrafındaki sağlık koruma bandı, sanayi bölgesi sınırı esas alınarak tespit edilir. ÇED raporu düzenlenmesi gereken tesislerde bu rapordaki mesafeler dikkate alınır.
Birinci sınıf gayri sıhhi müesseselerde kurulca belirlenen sağlık koruma bandı mesafesi sağlık müdürünün teklifi ile valilikçe onaylanır. Bakanlıkça tasdik edilir ve kesinleşir. Kesinleşen sağlık koruma bandı belediye sınırları içinde mahallin belediyesince, belediye sınırları dışında bayındırlık ve iskan müdürlüğünce korunur.
Başvuru
Madde 7- Tesis kurmak isteyen gerçek veya tüzel kişi veya vekili, mahallin en büyük mülki amirine dilekçe ve Ek-1 deki form ile başvurur.
Yer Seçimi Raporu
Madde 8- Gayri sıhhi müesseseleri inceleme kurulu, dilekçe ve ekindeki form ile tesisin kurulacağı yeri mahallinde inceleyerek, Ek-2 deki formu düzenler ve görüşünü bildirir. Birinci sınıf gayri sıhhi müesseselerin yer seçimi; sağlık müdürünün teklifi ile valilikçe onaylanır ve Ek-2 deki form ile birlikte bakanlığa gönderilir. ÇED raporu düzenlenmesi gereken tesisler için düzenlenen ÇED olumlu belgesi ve raporu, yer seçimi raporu yerine kaim olur.
Yer Seçimi İzni:
Madde 9- Kurulca Ek-2 sayılı formu tanzim edilmiş olan birinci sınıf gayri sıhhi müesseselerin yer seçimi sağlık müdürünün teklifi valiliğin uygun görüşü ile bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça izin verilir. ÇED raporu düzenlenmesi gereken tesisler için ÇED olumlu belgesi ve raporu, yer seçimi raporu yerine kaim olur. Bu tesislerin yer seçimi izni ÇED raporu esas alınarak sağlık müdürünün teklifi ve valiliğin uygun görüşü ile bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça izin verilir. Yer seçimi izni verildiği tarihten itibaren iki yıl için geçerlidir. İki yıldan sonra yenilenmesi gerekir.
Tesis İzni:
Madde 10- Kurulmak istenen birinci sınıf gayri sıhhi müessesenin tesis izni için Ek-3 form tanzim edilir. Yer seçimi izni için öngörülen şartların yerine gelip gelmediği kurulca incelenir. Kurul tesis izni için görüşünü bildirir. Tesis izni sağlık müdürünün teklifi, valiliğin uygun görüşü ve Ek-3 form ile birlikte bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça izin verilir.
Tesis izni almadan önce emisyon izni alınması gereken tesislerde emisyon ön izni alınması esastır. Tesis izni almadan inşa edilen yapılardan dolayı bir hak talep edilemez. Tesis izni verildiği tarihten itibaren üç yıl için geçerlidir. Üç yıldan sonra yenilenmesi gerekir.
Deneme İzni:
Madde 11- Tesis izni verilmiş ve projelerine göre inşa edilmiş birinci sınıf gayri sıhhi müesseselere açılma ruhsatı verilmesinden önce, müracaat halinde, kurulun incelemesi sonucunda, sağlık müdürünün teklifi, valiliğin uygun görüşü ile bakanlıkça toplam bir yıl geçmemek üzere deneme izni verilir.
Açılma Ruhsatı:
Madde 12- Tesis izni verilmiş olan birinci sınıf gayri sıhhi müesseselerin açılıp çalıştırılabilmesi için kurulca yerinde inceleme yapılır. Tesis izni şartlarının yerine gelip gelmediği incelenir ve Ek-4 deki formu düzenler ve görüşünü bildirir. Ruhsatlandırılması uygun ise, sağlık müdürünün teklifi, valiliğin uygun görüşü ve Ek-4 form ile birlikte bakanlğa gönderilir. Bakanlıkça açılma ruhsatı belgesi düzenlenir. Deneme izni veya açılma ruhsatı belgesi olmayan birinci sınıf gayri sıhhı müesseseler faaliyete geçemez.
Açılma ruhsatının verilmesi safhasında yapılacak tetkiklerde, tesislerde projelere aykırı bir durum tespit edilmesi halinde, durum kurulca yeniden değerlendirilir. Ek-3 form yeniden düzenlenir ve valiliğin uygun görüşü ile birlikte bakanlığa gönderilir.
İlgili Diğer Kuruluşlardan Müsade Alınması:
Madde 13- Gayri sıhhi müesseselere bu yönetmelik uyarınca verilen yer seçimi, tesis izni, deneme izni ve açılma ruhsatı, toplum sağlığını ve huzurunu, doğal kaynakların korunmasını sağlamak bakımından olup, tesis sahibinin diğer mevzuat hükümlerini yerine getirmesi ve gerekli sair müsadeleri alması da icab eder.
Yer seçimi, tesis izin ve açılma ruhsatı verilmesi safhalarında, tesis ve yerinin özelliği dikkate alınarak, gerekli görüldüğünde diğer kuruluşların görüşleri alınır.
Tesise Diğer Kuruluşlarca İzin Verilmesi Durumu
Madde - 14 Gayri sıhhi müesseselere diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından özel mevzuatına göre çeşitli isimler altında izin verilmiş olması bu yönetmelik hükümlerine göre izin ve ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz.
Bir Üst Sınıfta Değerlendirme
Madde- 15 İkinci veye üçüncü sınıf gayri sıhhi müesselerden oldukları halde bulundukları yerler, kullandıkları teknolojiler, birbirine yakınlıkları veyahut sayıları itibariyle önem arzeden tesisler yetkili makamın teklifi ile üst sınıfta mütala edilebilir ve mütala edildiği sınıf hükümlerine göre ruhsatlandırılır.
Sınıf Değişikliği
Madde - 16 Gayri sıhhi müesseseler listesinde bulunduğu halde sınıf değişikliği gerekli görülenler ile listede yer almıyan müesseselerin sınıf tayini, bakanlıkça, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı’nın görüşü alınarak yapılır.
Sorumlu Müdür Tayini
Madde - 17 Gayri sıhhi müesseselerden olup işlerin bir uzmanın gözetiminde yürütülmesi gereken müesselerde işin gerektirdiği nitelikte bir kişinin, görevini özel mevzuata uygun olarak yürütmek üzere sorumlu müdür olarak bulundurulması zorunludur. Sorumlu müdürlük görevi özel mevzuatına uygun olarak yürütülür.
Dosya Tanzimi
Maddi - 18 Dosyalar il ve ilçelerde tutulur. Dosyadaki evrakların tekemmülü ve her türlü sorumluluğu düzenleyen merciye aittir. Yer seçimi izni, tesis izni ve açılma ruhsatı verilmesine esas teşkil edecek bilgi ve belgelere ait dosya birinci sınıf gayri sıhhi müesseselerde sağlık müdürlüğünde, ikinci ve üçüncü sınıf müesseselerde bir örneği ruhsat tanzim edilen ilçe sağlık ocağında diğer örneği sağlık müdürlüğünde tanzim edilerek saklanır.
A, birinci sınıf gayri sıhhi müeesseselerden istenecek belgeler.
1- Yer seçimi için gerekli bilgi ve belgeler.
a) Beyanname
b) Tesisin bulunduğu yeri gösteren onaylı plan ve belge
c) Sanayi bölgesi dışındaki tesisler için ilgili imarın görüşü
d) Varsa fizibilite raporu
e) İş akım şeması ve açıklama raporu
f) Çevre kirlenmesini önleyecek tedbirler hakkında açıklama
2- Tesis izni için gerekli bilgi ve belgeler.
a) Dilekçe
b) Alet ve cihazların konumunu gösterir şekilde hazırlanmış 1/100-1/1000 ölçekli tesis içi yerleşim planı
c) Çevre kirlenmesini önlemek amacıyla alınacak önlemlere ait, kirleticilerin nitelik ve niceliğine göre hazırlanmış proje ve açıklama raporları
d) Sıhhi tesisat projesi
e) Şehir şebeke suyu bulunmayan yerlerde içme ve kullanma suyu temin projesi ve açıklama raporu ile suyun bakteriyolojik ve kimyasal analiz raporu
f) Derin kuyulardan su temin edilmesi halinde Devlet Su İşlerinden alınacak kuyu suyu kullanma belgesi
g) Kanalizasyon bulunmayan yerlerde, 19/3/1971 tarih ve 13783 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Lağım mecrası inşası mümkün olmayan yerlerde yapılacak çukurlara ait yönetmelik”e uygun olarak hazırlanmış foseptik detay projesi
h) Foseptikten sonra atık suyun ne şekilde izale edileceği, sızdırma yapılacaksa “Lağım mecrası inşaası mümkün olmayan yerlerde yapılacak çukurlara ait yönetmelik”e uygun proje
i) Kanalizasyon bulunmayan yerlerde banyo, lavabo mutfak v.s. kullanma suları ile yağış sularının toplanması ve izalesi ile ilgili proje ve açıklama raporu
j) Devamlı olarak en az 50 kişi çalıştıran ve Kanunun 180. maddesi kapsamına giren müesseselerde hasta ve yaralıların tedavisi için gerekli sağlık ünitesi projesi ve açıklama raporu
k) Çevre sağlığı değerlendirme raporu
l) Sağlık koruma bandını işaretlendiği imarca tasdikli planı
m) Tesis raporu
3- Açılma ruhsatı için gerekli bilgi ve belgeler
a) Dilekçe
b) İşçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğü uyarınca işletme belgesi
c) Yangın ve patlamalar için gerekli önlemlerin alındığına dair belge
d) Sorumlu müdür sözleşmesi
e) Devamlı en az 50 işçi çalıştıran ve Kanun’un 180. maddesi kapsamına giren iş yerlerinde takip ve sağlık personeli sözleşmesi
f) Çevre sağlığı değerlendirme raporu
g) Açılma raporu
h) Emisyon izni
i) Deşarj izni
Bu belgeler tanzim edilirken ÇED raporu düzenlenmesi gereken tesisler için ÇED raporu içerisinde yer alan bilgi ve belgelere ait belgeler ayrıca istenmez.
3572 sayılı işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına dair kanun hükmünde kararnamenin değiştirilerek kabulu hakkında kanun kapsamındaki ikinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler bu kanun ve kanuna istinaden yayımlanan yönetmeliğe göre ruhsatlandırılır.
3572 sayılı kanun kapsamı dışında kalan ikinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler Ek-1, Ek-2, Ek-3 ve Ek-4 deki formlara göre ruhsatlandırılır. Bu tesislerden; tesisin kurulacağı yer ve çevreye olacak zararlı etkiler bakımından gerekli görüldüğü hallerde yetkili mercii ilave bilgi ve belgeler isteyebilir.
Denetim:
Madde -19 Gayri sıhhı müesseseler çevre ve toplum sağlığı açısından sağlık teşkilatını denetimi altındadır.
Sanayi Bölgesinde ve Sanayi Bölgesi Dışında Kurulacak Gayri Sıhhi Müesseseler
Gayri Sıhhi Müesseselerin Sanayi Bölgesinde Kurulması
Madde-20 Herhangi bir gayri sıhhi müessesenin, öncelikle kendi türündeki işyerlerine mahsus sanayi bölgesinde kurulması aranır. Diğer tesislere ve çalışanlarına zarar verebilecek tesisler ancak sanayi bölgesi içinde diğer tesislerden uzak veya sanayi bölgeleri dışında daha uygun yerlerde kurulabilir.
Gayri Sıhhi Müesseselerin Sanayi Bölgeleri Dışında Kurulması
Madde-21 Sanayi bölgesi dışında birinci ve ikinci sınıf gayri sıhhi müessese kurulması halinde, müessesenin etrafında yeterli sağlık koruma bandı oluşturarak kurulması şarttır.
Muhtelif Hükümler
Ruhsatsız olarak açılmış Gayri Sıhhi Müesseseler
Madde-22 Ruhsatsız olarak faaliyete geçen müesseseler kapatılır. Sorumluları hakkında gereken kanuni işlemler yapılır. Ancak; bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce ruhsatsız olarak faaliyete geçen gayri sıhhi müesseseler hakkında kanuni işlem yapılmakla beraber, bu müesseselerden
a) Toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olmadığı anlaşılan müesseselere ruhsat alması için süre verilir.
b) Toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olup, alınacak bir takım tedbirlerle mahzurları giderilebilecek müesselerin, zararları önleninceye kadar faaliyeti durdurulur. Zararlı giderilen tesisler açılarak ruhsat alınması için süre verilir.
c) Toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olup alınacak tedbirlerle mahzurları giderilemeyecek durumda olan tesisler süresiz olarak kapatılır.
Yukarıda (a) ve (b) bentlerine göre ruhsat almak için müesseselere verilecek süre bir yılı geçemez. Verilen süre içinde ruhsatını almayan müesseselerin faaliyeti ruhsat alıncaya kadar durdurulur. Bu maddenin gereği mahallin en büyük mülki amirince yerine getirilir ve yapılan işlemler hakkında yetkili makama bilgi verilir
Tesislerde Yapılacak Değişiklik ve İlave
Madde-23 Açılma ruhsatı almış gayri sıhhi müessesede yetkili makamın bilgisi ve yazılı müsadesi haricinde herhangi bir değişiklik ve ilave yapılamaz.
İşlem dosyasında mevcut onaylı plan ve projelere aykırı olarak ve yetkili makamın bilgisi dışında tesislerde değişiklik ve ilave yapan sorumlular hakkında kanuni işlem yapılmakla birlikte, değişiklik için resmi müsade alınıncaya kadar, mümkün olduğu takdirde yalnızca ilave edilen veya değiştirilen kısmın, aksi halde bütün tesisin faaliyeti durdurulur.
Yapılan ilave veya değişiklik çevre sağlığına zarar verici mahiyette ve alınacak tedbirlerle mahzuru giderilemiyecek durumda ise, o kısımlar kaldırılıp zararlı durum giderilinceye kadar tesisin faaliyetine müsade olunmaz.
Alınacak Tedbirler
Madde-24 Gayri Sıhhi Müesseselerin sahip ve işletmecileri, bu müesseselerin çevreye olan zararlarını mümkün olduğu kadar azaltabilmek için 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen hükümleri uygulamak, arıtma tesislerini yapmak ve tekniğine uygun olarak çalıştırmak zorundadırlar. Bu mükellefiyetlerin yerine getirilmemesi halinde tesisin faaliyeti durdurulur.
Ruhsatın Geçerliliği
Madde-25 Bu yönetmelik hükümlerine göre verilen açılma ruhsatı, ruhsat üzerinde yazılı şahıs, adres ve iş için geçerlidir. Bunlardan herhangi birinin değişmesi halinde ruhsat geçerliliğini kaybeder.
Ruhsatta belirtilen işletmecinin veya adresinin değişmesi halinde; bir ay içinde dilekçeye ekli, değişikliklerle ilgili bilgi, belge ve ruhsatın aslı ile mahallin en büyük mülki amirine başvurulur.
Kurul tarafından yerinde gerekli incelemeler yapılarak, ruhsatın verildiği sıradaki şartlarda bir değişikliğin olmadığının tespit edilmesi halinde rapor düzenlenir. Rapora göre; yetkili makam ruhsat üzerinde gerekli düzeltmeyi yapar veya yeniden ruhsat tanzim eder.
Tesis yerinin veya tesiste yapılan işin değişmesi halinde yeniden ruhsat alınması şarttır.
Ruhsat Belgesinin Kaybolması veya Tahrip Olması
Madde-26 Açılma ruhsatı belgesinin kaybolması veya okunamayacak şekilde tahrib olması halinde, ilgili gazete ilanı veya tahrib olmuş ruhsatın aslı bir dilekçeye eklenerek mahallin en büyük mülki amirine başvurulur.
Kurulca yeniden yapılan incelemede, ruhsatın verildiği sıradaki şartlarda bir değişiklik olmadığının tespit edilmesi halinde, rapor hazırlanır ve hazırlanacak rapora göre yetkili makamca yeniden eski tarih ve sayısı ile, gerekli açıklama da yapılarak ruhsat belgesi tanzim edilir.
Sınıf Değişikliği
Madde-27 Ruhsatı olup da gayri sıhhi müesseseler sınıflamasında veya tesisde yapılan bir değişiklik neticesinde bir alt sınıfa giren tesislerin yeniden ruhsat alması gerekmez. Ancak gayri sıhhi müesseseler sınıflamasında yapılan bir değişiklik neticesinde, üst sınıfa geçmiş olan tesislerin altı ay içinde yeni sınıfa göre açılma ruhsatı alması gerekir.
Ruhsat Verilen Gayri Sıhhi Müesseselerin Bildirilmesi
Madde-28 Valilikler veya kaymakamlıklarca ruhsat verilen ikinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler Sağlık Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na ve Çevre Bakanlığı’na aylık olarak bildirilir.
Son Hükümler
Madde -29 Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile 26 Ekim 1983 tarih ve 18203 sayılı resmi gazetede yayınlanan Gayri Sıhhi Müesseseler yönetmeliği ile Ek ve değişiklikleri yürürlükten kalkar.
Geçici Madde-1 Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre verilmiş olan ruhsatlar, tesislerde herhangi bir değişiklik yapılmamış ise geçerlidir. Yeniden ruhsat alınması gerekmez.
Geçici Madde-2 Bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte işlemde olan müracatların işlemlerinin tekemmülü bu yönetmelik hükümlerine tabidir.
Madde-30 Bu yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde-31 Bu yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
REFERANSLAR
1 ÇEVRE GÖRÜŞÜ VE ÇALIŞMALARI SEMİNERİ
İST. SANAYİ ODASI-1993
2. DR. CANER ZANBAK
EMCZ INC.ILLINOIS-USA
3. YAVUZ DOĞAN
ISO ÇEVRE İHTİSAS KURULU BAŞKANI-MUHTELİF KONUŞMALARI