15 Temmuz darbe girişimi oyunu ile daha bir karabasan haline dönen günlük yaşam “o iyi insanların o güzel atlara binip gitmesi” ile daha bir hüzünlü hale geliyor.
Kısa bir süre önce yitirdiğimiz Vedat Türkali (Abdülkadir Pirhasan)’nin ardından Tarık Akan (Tarık Tahsin Üreğil)’ı da kaybettik.
İnsan’ı insan yapan estetik değerleri üreten, yaşatan ve yücelten sanatçıları kaybettikçe fakirleşiyoruz.
Yıllardır toplumu orta çağ karanlığına geri döndürmeye çalışan, bu uğurda her türlü toplumsal değeri yok etmeye, değersizleştirmeye çalışan egemenler kendi medyalarındaki tetikçileri eliyle kaybettiğimiz bu değerlere de saldırıyor. Onları yok etmek istiyorlar.
Oysa Tarık Akan’ın cenaze töreni de gösterdi ki demokrat, yurtsever halkının sanatçısı olanlar yok olmuyor, sadece halkın yüreğine gömülüyorlar.
Türkiye devrimci geleneğinin duayenlerinden, Vedat Türkali’nin “Bir Gün tek Başına”sı gibi; Tarık Akan’da egemenlere biat etmek yerine Maden’in Nurettin’i, Sürü’nün Şivan’ı, Yol’un Seyit Ali’si oldu. En çok da Hababam Sınıfı’nın Ferit’i oldu.
Son filmi Deli Deli Olma'da Malakanların Mişka'sı olurken; mücadeleye kendi dar pencerelerinden bakanlara evrensel bir yanıt verdi. Ve Vedat Türkali ustanın o muhteşem şiirindeki; "Kavgamızın şehri İstanbul"dan yıldızlara uçtu.
Yaşamı güzelleştiren, insanı değerleri yücelten, üreten, insanca yaşamı savunan sanatçılarımızı gelecekte; özgür, bağımsız, demokratik Türkiye’de yaşatacağız.
TMMOB
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU