Okyanusta yaşanan depremin, Japonya'da kurulu bulunan nükleer santrallerde yarattığı son patlama ve radyoaktif sızıntıların boyutları, nükleer santrallerin dünyanın başına bela olduğunu bir kez daha ağır sonuçlarıyla göstermiştir.
Japonya halkının acılarını paylaşıyoruz.
Ayrıca normal çalışma koşulları içerisinde olan birçok nükleer santralden sızan radyoaktif maddelerin yarattığı sorunlar ve atıklarından kaynaklı sorunlar herkesçe bilinmektedir. Ancak bu sorunlar bugün Japonya'da yaşananlar gibi inkar politikasıyla gizlenmeye çalışılmaktadır.
Hala daha santrallerin nesillerinden söz edilerek, sorun yokmuş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Kaçıncı nesil olursa olsun, her nesli sorunlu olmuştur.
Büyük risk taşıyan bu tesislerin işletilmesinin kısa süreli enerji gereksiniminde gösterdiği katkı, olağan çalışma koşullarında bile yarattığı sorunlar karşısında bir hiçtir. Onlarca yıl büyük risklerle enerji üreten bu tesislerden kaynaklı sorunlar, binlerce yıllık canlı yaşamını riske etmektedir. Hele birde olağan dışı bir çalışma koşuluyla karşılaşıldığında altıdan kalkılamayacak felaketler yaşanmaktadır.
Nükleer uygulamalarda en küçük riskin gerçekleşmesi binlerce yıl geri dönülmez sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle nükleer uygulamaların enerji gereksinimde kullanılmasından, yani nükleer santral uygulamalarından derhal vazgeçilmelidir!
Bütün canlılar adına diyoruz ki; Kapitalizmin kazanç ve sömürü kaynağı nükleer enerji santrali uygulamalarına, dünyanın her yerinde derhal son verilmelidir.
Türkiye asla ve asla başlamamalıdır!
Cemalettin KÜÇÜK
TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı