AKP'nin tüm toplumu ve toplumsal kurumları değiştirme, dönüştürme olmadı vesayet altına alma politikası devam ediyor.
17 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete'de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca idari ve mali denetim yapılacağına ilişkin karar yayımlanmıştır.
Ancak, TMMOB ilgili Bakanlığa gönderdiği 07.01.2014 tarihli yazıda; TMMOB ve bağlı Odaların kamu tüzelkişiliğine sahip Anayasal kuruluş olduklarını, bu tüzelkişiliklerin merkezi idare tarafından denetiminin usul ve esaslarının Anayasa'nın 135. maddesinde belirtildiği şekliyle kanunla düzenlenmesi gerektiğini, bu kural yerine getirilmeden Bakanlar Kurulu kararı ile yasama organının yetki devrine yol açan idari işlemle yapılmaya çalışılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu ve, anılan Bakanlar Kurulu kararına karşı dava açıldığını, hukuk devleti ilkesi gereği açılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiği bildirmiştir.
Tüm bunlar ortadayken, Orman Mühendisleri Şubelerini denetlemeye gitmiş ancak denetleme yaptırmayan Orman Mühendisleri Odası ile bağlı İstanbul Şubesi yöneticileri hakkında Bakanlığın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'nin 14/2 maddesine aykırı davrandıkları gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını talep etmişlerdir.
AKP Hükümeti, 1983 yılında 12 Eylül faşizminin 66 numaralı KHK ile 6235 sayılı TMMOB Kanunu'nda değişiklik yaparak "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üzerinde, Bayındırlık Bakanlığınca; ihtisas dallarına göre Odalar üzerinde ise, ilgili bakanlıklarca idari ve mali denetim yapılır. İlgili Bakanlıklar; Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile tespit edilir." biçiminde yaptığı düzenlemeye dayanarak odalar üzerinde dayatmaya çalıştığı bu süreç toplumdaki tüm demokratik sesleri susturma, ülkeyi yasa ve kural tanımaksızın, hiç bir bilimsel, mesleki denetim olmaksızın, kafasına (yandaşlarının ve emperyalistlerin çıkarlarına) göre yönetme çabasıdır.
TMMOB ve bağlı meslek odaları hiç bir denetimden kaçınmaz.
TMMOB ve bağlı meslek odaları bu ülkedeki en şeffaf en demokratik kurumların başında gelmektedir. İki yılda bir yapılan genel kuruları, seçilmiş denetleme kurularının periyodik denetimleri her üyeye açıktır.
TMMOB ve bağlı odaların her türlü karar ve uygulaması için her zaman hukuki yollar da açıktır ve yargı denetimi vardır.
Hal böyleyken yapılmak istenenin ardında yatan niyet apaçık ortadadır. Yaklaşık bir yıldır TMMOB ve bağlı odalarla yıldırmaya ve sindirmeye uğraşan iktidar, Gezi olaylarının faturasını TMMOB ve meslek odalarına çıkartmış, Odaların mesleki denetim yetkilerini gece yarısı operasyonu ile kısıtlamıştı.
Yetmedi "bakanlık denetimi" başlatıldı.
Bu da yetmeyecek. Yetmeyeceğini gördüler. Orman Mühendisleri baskı ve zorbalığa boyun eğmedi.
Bu ülkenin mühendis mimarları bilimi, mesleki bilgilerini bu ülkenin insanları yararına kullanmaya devam edecekler.
Emekten, demokrasiden ve özgürlükten yana tavır almaya, vurguna, talana, gericiliğe karşı çıkmaya devam edecekler.
Ayakkabı kutularındaki milyon dolarların, ananasların hesabını veremeyenler, bu ülkenin yüz akı meslek odalarını denetleyemezler.
TMMOB
METALURJÄ° MÃœHENDÄ°SLERÄ° ODASI