"Çınar İlçe Emniyet Müdürlüğü ve lojmanlara düzenlenen saldırıda hedef alınan lojmanlarda 1 kişinin daha cesedi çıkarıldı. Böylece saldırıda ölenlerin sayısı 6'ya yükseldi. Patlamada yanan Açıkgöz ailesinin evinden ise Lokman Açıkgöz ile 5 yaşındaki oğlu Sadık Efe Açıkgöz'ün cesetleri ile 7 kişi de yaralı olarak çıkarıldı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kaldırılan yaralılardan 1 yaşındaki Ecrin Açıkgöz, doktorların yaptığı tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı.." (Evrensel 14,01,2016)
Bugün güne bu haberle başladık.
Daha dün Sultanahmet'te patlayan canlı bombanın ve katledilen 10 insanın acısını yaşarken; yine masum insanların katledildiği haberleri ile güne başladık.
Bugün yine çocuklar katledildi.
AKP'nin 7 haziran yenilgisi sonrası "tek parti iktidarı olsaydı böyle olmazdı" bahanesiyle başlatılan baskı terör ve şiddet amacına ulaştı, 1 kasım seçimlerinde tek parti iktidarı oluştu ama şiddet durmadı. Daha da arttı.
Yeni AKP iktidarı ile birlikte kaos, şiddet ve baskıyı yaşamaya başladık.
Ülkenin batısında gazeteciler hapse atılırken, mafya bozuntularının görüşünü beğenmediği insanların kanı ile banyo yapacağını söyleme özgürlüğü! varken barış isteyen akademisyenler "hain" ilan edildi. Canlı bombalarla insanlar her an tedirgin ve güvensiz hale getirildi.
Ülkenin doğusunda ise bir ayda 44 çocuğun katledildiği, evinde kahvaltı yapan annenin öldürüldüğü, evinde uyuyan insanların kurşunlandığı, yargısız infaz haberlerinin sıradanlaştığı bir kirli savaş var.
Bu kirli savaşın bugünkü halkası ise yukarıdaki haber.
Uzun söze gerek yok;
Ülkenin doğusunda kimin tarafından gelirse gelsin yapılan her eylem Kürt halkına, o topraklarda yaşayan masum insanlara zarar vermektedir.
Masum insanların, çocukların, sağlıkçıların katledilmesi uluslararası savaş kurallarına göre bile suçtur.
Cansız bedeni aracın arkasında sürüklenen kürt gencinden bugün ki eyleme dek savaşın tarafı olan hiç kimse masum olduğunu iddia edemez.
7 Haziran sonrası süreç; Türk ve Kürt halklarını birbirine düşman etme sürecidir.
Türk ve Kürt halklarının ortak mücadele platformu yok edilmek istenmiş ve büyük ölçüde başarılmıştır.
Artık;
"Çocuklar öldürülmesin" demenin suç sayıldığı, "Barış" isteyenlerin hain ilan edildiği bir ülkede yaşıyoruz.
Şiddet artık doğrudan masum insanlara yöneldi, hem de sözde "demokrasi ve özgürlük" adına.
Biz barış isteyenler bir kez daha ifade ediyoruz;
Şiddet hiç bir şekilde kabul edilemez.
Masum insanları, sivilleri katleden bir savaş kirli savaştır.
Ve savaşın haklı tarafı olmaz. Olamaz.
Baskı ve şiddetle bir süre hüküm sürebilirsiniz.
Ama hiç bir şiddet insanlık onurundan güçlü değildir.
Evet asıl savaş sizlerle insanlık arasındadır.
Ve inanın bu savaşı temiz kalan insanlık kazanacaktır.
TMMOB
METALURJÄ° VE MALZEME MÃœHENDÄ°SLERÄ° ODASI
