Metal işkolundaki grevler “Milli Güvenliği bozucu” değil, Metal işçilerinin emek ve ekmek mücadelesidir.
Metal işkolundaki toplu iş sözleşme görüşmelerinde yine “bilinen” senaryo sergilendi. İşveren hiç bir uzlaşmaya yanaşmadı. Emek gaspına karşı işçiler temel mücadele yöntemleri olan greve başvurunca Hükümet “devreye” girdi. Ve önce Asil çelik’te sonra İstanbul, Manisa, İzmir ve Kocaeli’ndeki 13 işyerinde 2200 işçinin tamamının katıldığı grevlerin “Milli Güvenliği bozucu nitelikte” olduğunu tespit edip yasakladı.
Ücretlerin gün be gün eridiği, her türlü hak ve emek gaspının olağanlaştığı günümüzde metal işçilerinin emek ve ekmek mücadelesi onurlu bir direniştir. Hükümet işçilerin evine ekmek götürebilmek için başvurduğu tek yasal mücadele yöntemi olan grevi “Milli Güvenliği bozucu” diye niteleyerek patronlardan yana tavrını bir kez daha ortaya koymuştur.
Bu yasak, AKP İktidarının işçiden emekçiden değil hemen hemen tamamı yabancı tekellerin ülkemizdeki uzantıları olan firmalardan (ABB Elektrik, Grid Solution, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji ) yana tavrını ortaya koymuştur.
Türkiye`de işçi ve emekçilerin en temel haklarına yönelik saldırıların günden güne arttığı, güvencesiz çalışma koşullarının emekçilere dayatıldığı bir dönemde, metal işçilerinin kararlı mücadelesinin yasaklanmasının gerekçesi “Milli Güvenlik” değildir. Patronlar iki yıl önce Bursa’da başlayıp tüm otomotiv sektörünü saran “Metal Fırtına” nın tekrarından korkmaktadırlar.
Bilinmelidir ki; işçinin, emekçinin emeğinin karşılığını alamadığı, hak arama mücadelesinin yasaklandığı bir düzen adil bir düzen değildir.
TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası olarak meslek alanımızdaki başta işçiler olmak üzere tüm ücretli çalışanların emek ve ekmek mücadelesini desteklediğimizi ve her türlü dayanışmayı göstereceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
TMMOB
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU