Bir kez daha binlerce ağacı, koskoca bir ekosistemi toplumsal sorumsuzluğa kurban verdik.
Suçlu belli; Hepimiz.
Devlet kademelerini işgal edenler yasaları emperyalist sömürücülerin istedikleri şekilde düzenlerken haberimiz bile olmadı. İlgisiz kaldık.
Patronlar; Çok Uluslu Şirketlerin işbirlikçisi veya taşeronu olmaya razı olup, ülkemizin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini yağmalarken, geleceğimizi karartırlarken sustuk
Muhalefet odakları / Bizler (muhalif partiler, STK’lar, DKÖ’ler); Tüm bu vahşi vurgun talan düzenine karşı yeterince uyanık ve dirençli durmadığımız için suçluyuz. Toplumsal denetim mekanizmalarını ısrarlı bir şekilde çalıştırmadığımız için suçluyuz. Sürekli bölünüp parçalandığımız, kolektif aklı oluşturamadığımız için suçluyuz.
Belki de bu topraklarda tarihin gördüğü en büyük doğa katliamı ile karşı karşıyayız. Sadece Kaz dağları değil; Cerattepe, Akkuyu, Sinop, Bakırtepe, Hasankeyf, Fatsa, Bergama, Salda gölü, Murat dağı, güzel ülkemizin her yanı talan ediliyor.
Geleceğimizin garantisi doğal varlıklarımız, toprağımız, akarsularımız, dağlarımız, tarım alanlarımız, kıyılarımız ulusal ve uluslararası sermayenin çıkarları için geri dönüşü olamayacak şekilde talan edilmektedir.
Kaz dağları'nın da içerisinde yer aldığı ekosistemin parçası olan Kirazlı Balaban Tepesinde bulunan altın madeni tüm bölge için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Tam da bu nedenle binlerce insan "Gezi ruhu" ile Kaz dağları'nda.
Ülkemize, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak için,
Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için,
Zorbaların sömürüsüne karşı çıkmak için
Kaz dağları'na sahip çıkacağız.
TMMOB
METALURJÄ° VE MALZEME MÃœHENDÄ°SLERÄ° ODASI
YÖNETİM KURULU