“Belki bize en yakın şey ölüm; fakat bu beni korkutmuyor. Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” - Maria Teresa Mirabel
“Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı. Kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü.” - Minerva Argentina Mirabel
“Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da!”- Patria Mercedes Mirabel
Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Karşısında, Kadınların Mücadelesinin Yanındayız!
Mirabel kardeşler, 1930-1961 yılları arasında Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo’nun diktatörlüğüne karşı mücadele etmişlerdi. 25 Kasım 1960 tarihinde diktatörlüğün askerleri tarafından kaçırılıp tecavüz edilerek öldürüldüler. Mirabel Kardeşlerin öldürülmesinden bir yıl sonra diktatörlük sona erdi. Özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadeleyle tüm dünyaca tanınan Mirabel Kardeşler, kadın hareketinin de sembol isimlerinden oldular. Latin Amerika’da 1981 yılında yapılan bir kadın kurultayında 25 Kasım, "Kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve uluslararası dayanışma günü" olarak ilan edildi.
Erkek egemen kapitalist sistemin kadınlara yönelik insanlık dışı uygulamaları, 1960’ta Mirabel Kardeşler’i hayattan nasıl kopardıysa, bugün de direnenleri sindirmek amacıyla sistematik olarak kullanılıyor. Fakat mücadele nasıl o gün bitmediyse bugün de bitirilemiyor. 25 Kasım’lar 60 yıldır yasın ve yılgınlığın değil, mücadelenin ve dayanışmanın günü olmaya devam ediyor.
Ülkemizde yaşamın tüm alanlarında şiddet yaygınlaşmaktadır. 2020 yılının ilk 10 ayında 397 kadın katledildi. Kadınlar en “güvenilir” yerlerde ve yakınları tarafından öldürüldü.
Bu yıl 25 Kasım’ı küresel salgın ve derinleşen ekonomik kriz koşullarında karşılıyoruz. Ne yazık ki pandemi koşulları kadınların artan oranda çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev işiyle yüklendiği bir dönem olmuştur.
Günümüz koşullarına rağmen kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi güçlenerek devam etmektedir. Türkiye’nin öncülüğünde kadınların mücadele ve deneyimleriyle hazırlanan; kadına karşı şiddeti ortadan kaldırmayı hedefleyen İstanbul Sözleşmesi bu kazanımlardan biridir. Kadın düşmanı söylemlere, failleri suça teşvik eden cezasızlık politikalarına rağmen, kadınlara yönelik şiddetin faillerinin indirimsiz emsal cezalar almaları yine kadınların bitmeyen mücadelesinin sonucudur.
Görüyoruz ki; sözümüzü birlikte haykırdığımızda haklarımızı koruyabiliyoruz. Verdiğimiz mücadele yeni yaşam tohumları ekebiliyor. Öyleyse, sömürüsüz ve eşit bir yaşam için tek ihtiyacımız olan şarkılarımızı daha gür sesle söylemek, emeğimize ve hayatımıza sahip çıkmak için hayatın her alanında örgütlenmektir.
TMMOB
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
KADIN KOMİSYONU
