25 Kasım, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde, özgürlük ve direnişin sembolü Minerva, Maria-Teresa, Patria Mirabal; adlı üç kız kardeşin sistem tarafından katledildiği tarihtir. Bugün aynı zamanda kadınların; savaşa, ırkçılığa, milliyetçiliğe, erkek egemen toplumsal şiddete karşı dayanışmayı ve isyanı yükselttiği onurlu tarihin yıldönümüdür.
Kadına yönelik şiddet; “Kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadınların fiziksel, cinsel, duygusal zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması olası, her türlü cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin yapılacağına ilişkin tehdit ya da zorlama ve keyfi olarak özgürlüğün kısıtlanması şeklinde tanımlanmaktadır. Kadına yönelik şiddet sistemli bir şekilde bütün dünyada ve ülkemizde devam etmektedir.
Kadınlar dünyanın her yerinde, yaşamın her noktasında karşılarına gelen ayrımcılığa, sömürüye ve her türlü şiddete karşı birlikte mücadele etmektedir. Bugün İranlı kadınlar, yıllardır biriktirdikleri öfkeyi, yaşam kavgasına dönüştürdüler. Şiddet ve ayrımcılık ortadan kalkana kadar sokakları terk etmeyeceklerini söylüyorlar. Mirabel kardeşlerden devraldığımız bu mücadeleyi İranlı kadınlarla birlikte yükseltmeye devam edeceğiz.
Kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde yasaların önemini maalesef yaşayarak daha çok anlıyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddetin ortadan kaldırılması ve şiddete uğrayan kadınların korunması devletlerin sorumluluğundadır. Yine toplumsal bilincin de değiştirilmesi, iyileştirilmesi gereklidir. Bugün gelinen noktada kadınları korumak ve şiddeti önlemek yerine tam tersi, kanunlar ve uluslararası sözleşmeler kaldırılmaktadır. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz! Erkek şiddetine ve kadınların yaşam haklarının ihlal edilmesine göz yummayacağız.
Kadın mücadelesi için savaşan ve ölen tüm kadınlara selam olsun.
Biz kadınlar;
Vardık, varız, var olacağız ve hep birlikte özgürleşeceğiz.
TMMOB METALURJÄ° VE MALZEME MÃœHENDÄ°SLERÄ° ODASI
KADIN KOMÄ°SYONU
