Tertemiz bir halk destanıdır GEZİ.
Taksim'de bir ağacı korumak isteyen gencecik çocukların başlattığı ve büyüttüğü, kırmızılı kadını, duran adamı ile, toma karşısında gitar çalan genci ile öylesine naif öylesine temiz.
Kan emiciler, diktatörler, faşistler katlanamazlar böylesine insancıllığa. Tomalarıyla, akrepleriyle, biber gazıyla, robocoplarıyla geldiler.
Mehmet Ayvalıtaş'ı araçla ezdiler önce. Antakya'da Abdullah'ı vurdular, Ankara Kızılay'da Ethem'i kurşunladılar.
Gözleri dönmüştü, kana doymuyorlardı. Eskişehir'de Ali İsmail'in o güzelim gülüşüne sopalarla saldırdılar. Ahmet'in büyük hayallerine biber gazı kapsülüyle ateş ettiler.
Öylesine azdılar, öylesine insanlıktan çıktılar ki 14 yaşında evine ekmek almaya giden Berkin'e nişan alarak sıktılar. Evine ekmek götüremedi Berkin.
Daha bitmedi.
Bitmeyecek. Biliyoruz, hınçla biliyoruz. İyiden, güzelden, insandan yana ne varsa yok etmek istiyorlar.
Oysa GEZİ bir başlangıçtı.
Ağaçlar kesilmediği, Ali İsmaillerin gülebildiği, Berkinlerin evine ekmek götürebildiği bir dünyayı kurmak için çıkılan uzun yolculuğun başlangıcı.
Hırsızların, hainlerin olmadığı, köşe başında ekmek almaya giden çocukları vurmak için üniformalıların beklemediği bir dünyayı kurmak verilen mücadelenin başlangıcı.
O gün geldiğinde katiller hesap verecek.
O gün geldiğinde gemicikleriniz, ayakkabı kutularınız kurtaramayacak sizi.
Berkin'in 14 yaşın tüm masumiyetiyle bakan kara gözlerinden kaçamayacaksınız.
TMMOB
Metalurji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu