Seçim sürecine girdiğimiz şu günlerde siyasi iktidardan kaynaklanan 1 Mayıs gerginliği yaşanıyor.
Tüm dünyada yaşamın kaynağı olan üretimi gerçekleştiren işçi sınıfının, emeğin bayramı olarak kutladığı 1 Mayıs'ın ülkemizdeki anlamı ne yazık ki ölümcül çalışma koşullarına, iş kazalarına, taşeronlaşmaya karşı mücadele günüdür. Soma'yı, Ermenek'i, Mecidiyeköy'ü ve daha nicelerini unutmadık, unutamayız, unutturmayacağız.
Tam da bu nedenle 1 Mayıs birlik ve mücadele günüdür bizim için. İş sağlığı ve güvenliğinin sağlandığı, sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, asgari ücretin insanca yaşam standardına yükseltildiği, işsizliğin ve açlığın olmadığı, özgür, bağımsız ve demokratik bir ülke için birlik ve mücadele günü.
Ülkenin dört bir yanında tüm emekçilerin ve emekten yana güçlerin alanları dolduracağı 1 Mayıs her yıl olduğu gibi bu yıl da Taksim'de kutlanmalıdır.
1 Mayıs'ta Taksim'i yasaklamak, patronların isteğiyle grev hakkını gasp eden, Yırcalı'daki zeytinlere kıyan, Karadeniz'de derelerine sahip çıkanları dipçikleyen zorbalığın devamı demektir.
Her fırsatta -başkanlık sistemi- dahil başka ülkeleri örnek gösteren siyasilerin 1 Mayıs konusunda da dünyayı örnek almalarını ve 1 Mayıs'ın sevgi, barış ve coşku ile kutlanmasını umuyoruz. 1 Mayıs'ın işçilerin insanca yaşam ve insanca çalışma saatleri için verdikleri mücadelenin simgesi olduğunu unutmadan sağduyulu bir yaklaşımın mümkün olduğu kanısındayız. Ki bu konuda geçmişte Taksim'de kutlamalara izin verildiğinde hiç bir olayın çıkmadığı da unutulmamalıdır. Aslında bu seçimlere yönelik niyetleri de açıkça ortaya koyacak bir tavır olacaktır. 1 Mayıs'ın emekçilerin birlik ve dayanışma günü olarak barış içinde kutlanması ortamı yumuşatacak, seçimlerinde gerginlik ve şiddet ortamından uzak barış içinde geçmesine katkı yapacaktır.
1 Mayıs'ın ülkenin dört bir yanında ama öncelikle Taksim'de barış ve coşku içinde kutlanmasını istiyoruz.
Haydi 1 Mayıs'a, Haydi Taksim'e
1 Mayıs Taksim'dir.
TMMOB
METALURJÄ° VE MALZEME
MÃœHENDÄ°SLERÄ° ODASI