8 Mart Dünya Kadınlar Günü, dünyanın dört bir yanında kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerini haykırdığı, dayanışmayı büyüttüğü ve mücadeleyi yükselttiği bir gündür. 1857’de New York’ta tekstil işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyle başlayan bu süreç, kadın haklarının kazanılması için verilen uzun soluklu bir direnişin sembolü hâline gelmiştir. Kadınların eşit haklara ulaşma mücadelesi yalnızca geçmişin değil, bugünün ve geleceğin de meselesidir. Kadınlar, sanayiden akademiye, mühendislikten siyasete kadar her alanda var olma mücadelesi vermekte, ancak hâlâ cam tavanlarla, ücret eşitsizliğiyle, cinsiyetçi ayrımcılıklarla karşılaşmaktadır. Kadınların eğitim ve mesleki gelişim alanındaki önündeki engellerin kaldırılması, toplumun her kesimini ilgilendiren temel bir sorumluluktur.
Kadın Mühendisler ve Eşitlik Mücadelesi
Mühendislik, teknoloji ve inovasyonun şekillendirdiği çağımızda, kadınların bilimsel ve teknik alanlarda daha fazla temsil edilmesi gereklidir. Kadınların getirdiği bakış açısı, çeşitlilik ve yenilikçilik, yalnızca meslek alanımızı değil, tüm toplumu ileriye taşıyan önemli bir dinamiktir. Kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarına yönlendirilmesi, bu alanlarda kadın istihdamının artırılması ve kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması için hep birlikte çaba göstermeliyiz.
Â
Bizler, TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Kadın Komisyonu olarak, mühendislik alanında kadınların maruz bırakıldığı cinsiyet eşitsizliğine, ücret ayrımcılığına, mobbinge ve erkek egemen düzenin getirdiği cam tavanlara karşı sesimizi yükseltiyoruz. Kadın mühendisler iş görüşmelerinde cinsiyetçi sorulara maruz kalmakta, işe alımlarda ikinci planda bırakılmakta ve yükselme süreçlerinde ayrımcılığa uğramaktadır. Bunun yanında, kadın mühendisler mesleki başarılarına rağmen sıklıkla görünmez kılınmakta ve bilimsel alandaki katkıları yeterince takdir edilmemektedir. Bizler, bu adaletsizliklere karşı kadın dayanışmasını büyüterek, mühendislikte kadın varlığını artırmak için mücadele etmeye devam edeceğiz!
Kadın Cinayetleri ve Şiddetle Mücadele
Türkiye’de her gün en az üç kadın erkekler tarafından öldürülüyor. 2024 yılında en az 394 kadın öldürüldü, yüzlerce kadın şiddete, tacize ve tecavüze uğradı. Kadın cinayetleri politiktir! Devletin, kadınları korumakla yükümlü olduğu hâlde gerekli önlemleri almaması, kadınların yaşam hakkının hiçe sayılması demektir.
İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli uluslararası sözleşmelerden biridir. Türkiye’nin bu sözleşmeden çekilmesi, kadınların yaşam güvencesine ve haklarına açık bir saldırıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesiyle birlikte kadına yönelik şiddet, istismar ve cinayet vakaları artmış, failler cezasızlıkla ödüllendirilmiştir. Biz kadın mühendisler olarak, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz ve uygulanması için mücadelemizi sürdürüyoruz!
İş Yerinde Eşitlik ve Kadın Dayanışması
Kadınlar sadece evde ve sokakta değil, işyerlerinde de tacize ve mobbinge maruz kalıyor. Kadın mühendisler olarak bizler de iş yerlerinde erkek egemen dilin, cinsiyetçi yaklaşımların ve tacizin hedefi hâline gelebiliyoruz. Kadınların çalışma yaşamında karşılaştığı bu baskılar, mesleki gelişimlerini engellemekte ve kadınları çalışma hayatından uzaklaştırmaktadır. Özellikle erkek egemen sektörlerde kadınların profesyonel kariyerlerinde ilerlemesini sağlayacak mekanizmalar eksik bırakılmakta, annelik gibi nedenlerle kadınlar iş hayatından dışlanmaktadır. Bizler, kadınların güvenli ve eşit bir çalışma ortamında var olabilmesi için mücadelemizi büyütüyoruz. İşyerlerinde tacize ve mobbinge karşı kadın dayanışmasını örgütlüyoruz!
Geleceği Kadınlar İnşa Edecek!
Kadınlar, geleceği bilimle, bilgiyle ve mücadeleyle inşa edecektir. Kadınların eğitimde, teknolojide ve ekonomide eşit fırsatlara sahip olması, toplumların sürdürülebilir kalkınması için hayati önemdedir. Bu nedenle, mühendislik ve bilim alanlarında kadınların desteklenmesi, geleceğin şekillendirilmesinde kritik bir adımdır.
Biz kadınlar, mühendislikten sanayiye, akademiden işçi sınıfına kadar her alanda varız! Kadınların dayanışma içinde olduğu her yerde, eşitlik ve özgürlük mücadelesi kazanacaktır. Erkek egemen sistemin bizlere dayattığı sınırlara boyun eğmeyecek, haklarımızdan, yaşamlarımızdan, hayallerimizden vazgeçmeyeceğiz!
Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın 8 Mart!
TMMOB METALURJÄ° VE MALZEME MÃœHENDÄ°SLERÄ° ODASI KADIN KOMÄ°SYONU
Â