Ordu Fatsa'da kurulmak istenen siyanürlü altın işletmesine karşı bölge halkının direnişine TMMOB de destek verdi. ÇED olumlu kararına karşı dava açan TMMOB, 19 Kasım 2014 tarihinde bölgeye giderek direniş çadırını ziyaret etti ve bir basın açıklaması yaptı.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Torun ve Cemalettin Küçük ile TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül'den oluşan heyet, bölgede çeşitli incelemelerde bulundu. Direniş çadırı önünde TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük tarafından yapılan bilgilendirme sonrası, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül bir basın açıklaması yaptı.
Ordu ili, Fatsa ilçesi Bahçeler köyü mevkiinde Londra merkezli "Starex International" adlı şirketin Türkiye uzantısı olan Altıntepe Madencilik tarafından yapılması planlanan altın madeni işletmesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verdiği "ÇED olumlu" kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle TMMOB tarafından geçtiğimiz günlerde dava açılmıştı.
TMMOB BASIN AÇIKLAMASI
DOĞAL KAYNAKLARIN GERÇEK SAHİBİ HALKTIR
Madenler, milyonlarca yılda oluşan tüketildiğinde yerine konulamayan varlıklardır. Madenlerin oluşumunda hiçbir sınıfın, hiçbir kişinin emeği yoktur. Bu nedenle tüm insanlığın ortak değerleridir. Anayasanın 168. maddesine göre " tabii servetler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır." Yani halkın malıdır. Halkın olan bu varlıkların kullanım hakkı da halka ait olmalıdır.
Kapitalizmin "daha fazla sömürü ve kâr" politikaları doğrultusunda ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları yağmalanmakta, her şeyi kar kapısı haline getiren özel mülkiyet hırsı körüklenmektedir. Çünkü kapitalizm, doğayı tahrip eden, çevre ve sağlıklı yaşama hakkını gasp eden ve ülke kaynaklarının yağma edilmesine yol açan bir sömürü, soygun ve yağma düzenidir.
Doğal çevrenin bozulmasında asıl sorumlu olan, her şeyin günü kurtarmaktan ibaret sayıldığı, aklın, iradenin, bilimin tümüyle geçersiz ve işlevsiz kılındığı, insani erdemlerin köreltildiği, toplumsal dayanışma ve paylaşım duygusunun ortadan kaldırılmaya çalışıldığı kapitalist sistemdir. Yani doğanın tahribi, insanı bir nesne haline getiren, insani ve sosyal amaçlı hiç bir yaklaşıma sahip olmayan sermaye ve kapitalist devlet politikalarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle çevre sorunundan konut sorununa, tarım sorunundan insan haklarına kadar her şeyin sorgulanmasında genel ilke kapitalist/emperyalist sistem olmalıdır.
Dünya Bankası ve ilişkili kurumların yönlendirmesiyle son 15 yılda 100'ün üzerinde ülkede Maden Yasası değiştirildi. Son yirmi yılda, madencilik arama ve geliştirme çalışmaları az gelişmiş ülkelere yöneltildi. Dünyada 50 kadar ülke doğal kaynaklarının ham olarak, işlenmeden dış satımıyla elde ettiği gelire bağımlı duruma düşürüldü.
Ülkemizde de maden yasası bu doğrultuda düzenlendi. Ülkemizin maden hukukunda yeni sömürgeciliğin istemleri doğrultusundaki asıl köklü değişiklikler daha seksenli yıllarda gerçekleştirilmişti. 1980 yılının 24 Ocak ekonomik kararlarının uygulamaya konulmasında yaşanan zorlukların 12 eylül 1980 askeri darbesi ile aşılmasının ardından, ülkemizde ulusal politikaların yerine açık açık çokuluslu şirketlerin politikaları uygulanmaya başlandı.
1983 sonrasında çıkarılan yasalarla yabancı sermayenin ülkemize girişi ve kolayca dolaşımı amaçlandı. Buna açılan en önemli alanlardan biri de madencilik oldu. 1985 yılında çıkarılan 3213 sayılı Maden Yasası ile yerli ve yabancı sermayeye madencilik sektöründe önemli imtiyazlar tanındı. Tüm bu düzenlemeler, ülkemizde sömürge madenciliği uygulamasının açık göstergeleridir.
Çok uluslu şirketler ve işbirlikçileri, halkın muhalefetine rağmen son dönemde AKP hükümetinin de sınırsız desteğiyle yaşam alanlarına saldırdı. Yaşam alanlarını savunmaya çalışanlar sindirilmeye, susturulmaya çalışıldı. Derelerini, meralarını, ormanlarını, kentlerini savunanlar yargılandı,tutuklandı. Ama; Fatsa'da, Artvin'de, Soma - Yırca'da, Loç Vadisinde, Fırtına Deresinde, Ovacık'ta, Gerze'de,Yatağan'da ve daha pek çok yerde halkın direnişi artarak devam etmekte.
TMMOB bu direnişlerin yanındadır, TMMOB, bu haklı mücadeleyi desteklemektedir.
TMMOB " Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" demektedir.
TMMOB " Doğal kaynakların gerçek sahibi halktır" demektedir.