8 Mart 1857 tarihinde, ABD‘nin New York Eyaleti‘nde daha iyi çalışma koşulları ve insanca yaşam talebiyle on binlerce dokuma işçisi kadın greve gitmiş, polis hak mücadelesindeki bu kadınlara saldırmış ve 129 kadını fabrikaya kilitleyerek, çıkan yangında hayatlarını kaybetmelerine sebep olmuştur. Aradan geçen onlarca yıla rağmen hala tüm Dünya kadınları her yeni günle bitmek bilmez bir şekilde ayrımcılığa, eşitsizliğe, sömürüye karşı, hak ve özgürlükleri için mücadele etmeye devam etmektedir.
Ne acıdır ki, günümüz iktidarı bu mücadeleyi görmeyi reddetmekte ve gaflet haliyle bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çekip, ülkenin dört bir yanında İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğini, vazgeçmeyeceğini eylemlerde bağıran kadınları, LGBTİQ+’larıyok saymaktadır. Unutan ve hesap sormayan halka alışkın olan dönem içişleri bakanı tarafından çelişkili açıklamalar ile önce kadın ölümlerinin azaldığı, sonra birazcık arttığı ifade edilmiş, aklımızla dalga geçilmiştir.
Bunu kabul etmeyen bizler buradayız ve hesabını soruyoruz!
2021 yılında öldürülen 280 kadının katilleri kimdir?
“2021 yılında öldürülen 280 kadının 124’ü evli olduğu erkek, 37’si birlikte olduğu erkek, 24’ü tanıdık birisi, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 16’sı akrabası, 13’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 13’ü babası, 11’i oğlu, 6’sı kardeşi, 3’ü tanımadığı birisi, 1’i kendisini bir süredir takip eden erkek tarafından öldürülmüştür. 11 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu tespit edilememiştir.”
2021 yılında öldürülen 280 kadının katilleri Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Verilerinde bu şekilde olsa da biz gerçek katillerin, failleri destekleyen teşvik eden yasa tasarılarını onaylayan ve bu faillere alan açan iktidar olduğunu biliyor. Katillerin cezasız kalmamasını diliyoruz.
AKP Hükümeti ile gittikçe yükselen muhafazakârlık, cinsiyetçilik ile de birleşerek kadına yönelik fiziksel, psikolojik, cinsel her türlü şiddetin artmasına sebep olmaktadır. Bununla birlikte iktidar eliyle gerçekleştirilen özelleştirme, taşeronlaştırma uygulamaları ve esnek çalışmanın yaygınlaşmasıyla, kadın emeğinin sömürüsü artmaya devam etmektedir. Büyüyen işsizlik ve yoksullaşmayla kadınlar, ev eksenli çalışmaya itilerek güvencesiz ve sosyal haklardan yoksun kılınmaktadır. Ucuz iş gücü olarak çalıştırılan kadınlar, hayatın her alanında cinsiyetçi politikalar nedeniyle ayrımcılığa uğramaktadır.
Bizler önce insan, sonra kadın ve sonra mühendisleriz. Bu sebeple dünyanın her yerindeki kadınlarla eşitlik ve özgürlük mücadelemiz ortak, farklı farklı konularda, aynı mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu mücadelenin kazananı kadınlar olacak! İstanbul Sözleşmesi olacak! İstanbul Sözleşmesi biziz, önemini anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Kadın Komisyonu olarak tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, bu mücadelede yalnız olmadıklarını tüm sesimizle haykırmak istiyoruz!
TMMOB
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
KADIN KOMİSYONU