Bergama Ovacık'ta yargı kararlarına karşın çalışmalarını sürdüren Normandy A.Ş.'nin Jeoloji Mühendisleri Odamız aleyhine açtığı 100 Milyar TL'lık manevi tazminat davasında ilk duruşma 04 Mayıs 2004 tarihinde yapıldı..TMMOB (Kaya Güvenç) ve bağlı odaların başkan ve üyelerinden oluşan kalabalık grup duruşmayı izlediler.Delillerin sunulması ve şirketin bilançosunun mahkemeye iletilmesi için 2 inci duruşma tarihi 17 haziran 2004 tarihine verildi.
Konuyla ilgili Basın Açıklaması yapıldı.
TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI ALEYHİNE NEWMONT (NORMANDY) TARAFINDAN AÇILAN TAZMİNAT DAVASININ İLK DURUŞMASI YARIN (04 Mayıs 2004) SAAT 09:20'DE YAPILACAK.
TMMOB Başkanı Kaya Güvenç, Bergama Ovacık'ta yargı kararlarına karşın çalışmalarını sürdüren Normandy A.Ş.'nin Jeoloji Mühendisleri Odamız aleyhine açtığı 100 Milyar TL'lık manevi tazminat davasına müdahil olacaklarını açıkladı.Dava ile ilgili gelişmeleri bugüne kadar izleyen ve müdahil olan kitle örgütlerini de Yarın (04 Mayıs 2004) saat 09:20'de Ankara Adliyesi 25.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek olan duruşmaya davet etti.
Mühendisliği bilimle toplum arasında bir köprü olarak kabul eden TMMOB ve Odalarımız, doğal kaynaklarımızın, insana, doğaya, çevreye duyarlı olarak ve kamu yararı doğrultusunda işletilmesini ilke edinerek, yasa ve yönetmeliklerin verdiği yetkiyle üzerine düşen görevi yerine getirmektedir.
Bu çerçevede TMMOB ve Odalarımız; Bergama-Ovacık'taki altın madeni işletmeciliğinin, mesleki uzmanlık alanlarından yola çıkarak üretim boyutu ve kamu yararı çerçevesinde yakın takipçisi ve tarafı olmuştur.
Kısaca anımsamak gerekirse:
Bergama köylüsünün işletmenin çevresel riskler taşıdığı yönündeki tepkileri ve kendi topraklarına sahip çıkma bilinci, dünyaya örnek gösterilen bir çevre hareketini yaratmıştır. 10 yıllık direnişle birlikte verilen hukuksal mücadele, TTB, Barolar Birliği, TMMOB ve bağlı Odaların sunduğu bilimsel katkılar, konunun ayrıntıları ile bilinmesi ve incelenmesini sağlamıştır.
Bu süreçte, Danıştay; Bergama Ovacık Altın Madeni'nin çevresel riskler taşıdığı ve işletilmesinde kamu yararı bulunmadığı yönünde bir karar vermiştir. Kararın gereği yürütmenin durdurulması, yani uluslararası altın tekeli Normandy Madencilik A.Ş. faaliyetlerini sonlandırarak bölgeyi terk etmesi olmalıydı. Ancak gelişmeler böyle olmamıştır. Şirket siyasal iktidarları da arkasına alarak tüm yargı kararlarına karşı faaliyetlerine devam etmenin yollarını bulmuştur.
Danıştay kararına rağmen, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 01.04.2002 tarih ve B.02.0KKG/196-225/1767 sayılı yazısı ile 29.03.2002 tarihli ve P.2002/4 sayılı Bakanlar Kurulu Prensip Kararı alınarak kararda belirtilen gerekçelerle tesisin faaliyetine devam etmesi kararlaştırılmıştır. Bu noktada, şirket tesis inşaatına usulsüz bir şekilde devam etmiş, bir yıllık deneme üretimi adı altında başlayan üretim çalışmaları, uluslararası altın tekellerinin ve yerli ortaklarının hukuk dışı bir dizi işlem ve çabaları sonucu olarak bugün için izinsiz üretim yapma iznine dönüştürülmüştür.
Bakanlar Kurulu'nun prensip kararının iptali için İzmir Barosu ve yöre halkının Danıştay'a açtığı iptal davaları devam etmektedir. Son olarak 17 Mart 2004 günü İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı'nın vermiş olduğu 19.04.2001 tarihli bir yıllık deneme izninin geçerlilik süresinin dolduğu ve ortada kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem kalmadığına karar vermesine rağmen bugüne kadar olduğu gibi bu karara da uyulmamış, hukuk devleti kuralları işletilmemiş, hukuksal güvenlik yok edilmiştir.
Bu arada Şirket İdarece sağlanan kolaylıklar ve hukuka rağmen yapılan ayrıcalıklı uygulamalardan cesaret alarak, Açılma Ruhsatı almak için başvuruda bulunmuştur. 2004 Ocak ayı içinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü komisyon kurarak şirkete izin verilmesi için, işletmede incelemeye başlamıştır.
Siyasi iktidarın yargı kararlarını uygulamama tutumu, Açılma Ruhsatının hukuku, halkı ve bilimi hiçe sayarak en kısa zamanda şirkete sunulacağı kanısını uyandırmaktadır.
TMMOB olarak, işletmeye "Açılma Ruhsatı" verilmesi işlemlerinin ve hukuksal dayanağı bulunmayan işletme etkinliklerinin durdurulmasını hukuk devletinin gereği olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve siyasi iktidarı yargı kararlarını uygulamaya çağırıyoruz.
Bu kapsamda yürütülen çalışmaların bir parçası olarak; TMMOB ye bağlı Çevre, Jeoloji, Kimya ve Metalurji Mühendisleri Odalarımız, "Bergama-Ovacık Altın İşletmesi Girişimi Konusunda TÜBİTAK-YDABÇAĞ Uzmanlar Komisyonu Raporunun Eleştirisi" adlı bir kitap hazırlayarak, çevre ve halk sağlığı yönünden oluşan riskleri ortaya koymayı ve bilimsel gerçekleri kamuoyu ile paylaşmayı amaçlamıştır.
Aynı Odalarımız, saptanan sorunlar ve göz ardı edilemeyecek bazı savlar konusunda cevaplanması istemiyle bir dizi soruyu basın toplantısı ile açıklamıştır.
Sonuç olarak, 10 yılı aşkın bir süredir başta Bergama halkı olmak üzere, bilim insanlarının, TMMOB, TTB, Barolar, Çevre örgütlerinin bilimsel ve hukuksal alanda mücadeleleri devam etmiş, hukuki kazanımlar elde edilmiştir. Şirket, Danıştay'ın, Ovacık altın madeninde "kamu yararı bulunmadığı ve çevresel riskler taşıdığı" kararına ve ayrıca Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce verilen bir yıllık deneme üretiminin 16.04.2002 tarihinde bitmesine rağmen izinsiz olarak üretimini sürdürmeye devam ederek bugün izinsiz üretim yapar durumdadır.
Kamuoyunun altın madenciliği konusunda çok yakından tanıdığı eski adıyla Eurogold yeni adıyla Newmont (NORMANDY) olarak bilinen madencilik şirketi, izinsiz olarak işletmeye devam ettiği Bergama-Ovacık altın madeniyle ilişkili olarak, TMMOB ye bağlı Çevre, Jeoloji, Kimya ve Metalurji Mühendisleri Odalarımızca hazırlanarak Jeoloji Mühendisleri Odamızca yayınlanan, "Bergama-Ovacık Altın İşletmesi Girişimi Konusunda TÜBİTAK-YDABÇAĞ Uzmanlar Komisyonu Raporunun Eleştirisi" adlı kitap ile; "şirketin kişiliğine haksız saldırıda bulunma, ticari itibarını sarsma, şirkete zarar verme" iddialarıyla Jeoloji Mühendisleri Odamız aleyhine yüz milyar TL istemiyle manevi tazminat davası açmıştır.
Her şeyden önce bilinmelidir ki 10 yılı aşkın süredir tartışılan ve önümüzdeki günlerde de tartışılmaya devam edeceği anlaşılan konu, ticari boyuta indirgenemeyecek kadar önemlidir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği;
- TMMOB'nin söz konusu işletme ile ilgili olarak, yargı kararlarına uyulması ve yöre halkının çıkarlarının korunması taleplerine ve işletmenin çevre açısından risk taşıması nedeniyle kamu yararına uygun olmadığı görüşlerine karşı bir içerikte bulunması,
- TMMOB'nin ve Odalarının kendi uzmanlık alanlarındaki gelişmeleri kamu yararı açısından sorgulama, kamuoyuna açıklama hak ve yükümlülüğünün davacı şirket tarafından tartışmaya açılması nedeniyle TMMOB'ne yönelik bir müdahale niteliği taşıması,
- TMMOB'nin örgütsel bütünlüğünü tartışmaya yönelik bir girişim olması,
nedenleriyle bu davada taraftır.
Davanın ilk duruşması 04 Mayıs 2004 Salı günü, yani yarın saat 09.20'de 25.Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılacaktır.
TMMOB ve Odalarımızın, Kuruluş Yasası'nın da verdiği hak ve sorumlulukla, ülkemizin doğal kaynaklarının, doğaya, çevreye, insana duyarlı ve kamu çıkarı doğrultusunda kullanılması için gerekli tüm girişim ve enerjisini kullanmaya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada devam ettirmeye kararlı olduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız.
Kaya GÜVENÇ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı